Sponsorluk anlaşmalarında elde edilen hakların devredilmesi mümkündür ve nadir de olsa gündeme gelebilir. Hakların devri karmaşık bir konudur. Taraflar, anlaşmayı dikkatli bir şekilde düzenleyerek, devrin tüm taraflar için adil ve uygun olmasını sağlamalıdır. Arzu ederseniz başlayalım.

 

Markalar Neden Sponsorluk Haklarını Devretmek İster?

Markalar, sponsorluğa önemli kaynaklar ayırarak bir işbirliği kurar ve bu yatırımı büyütmek ister. Emin olun, hiçbir marka o kadar zahmete girip sponsor olmuşken durduk yere devretmeye çalışmaz. Bu süreç, markanın operasyonel, finansal veya stratejik hedeflerindeki değişikliklerden kaynaklanabilir. Genellikle, plan dışındaki büyümeler veya küçülmeler hakların devrine sebep olur.

Öncelikli nedenlerden biri, markanın stratejik yöneliminde meydana gelen değişikliklerdir. Örneğin, bir marka, başka bir şirketle stratejik bir işbirliği yapma niyetinde olabilir. Yeni pazarlara odaklanmak isteyebilir. Farklı bir bölgeye veya farklı bir endüstriye adım atmak üzere olabilir. Belirli bir sektörden çıkıp başka bir sektöre yönelmek isteyebilir. İmajını güncellemek adına markasını yenileyecek olabilir. Stratejik pozisyonunu değiştirecek olabilir. Sponsorluğu yönetemiyordur, organizasyon ve koordinasyon gibi zorlukları başka bir şirkete devretmek işine gelebilir.

Bir diğer önemli neden, marka birleşmeleri veya satın almalarıdır. Bir şirket, başka bir firmayı satın aldığında veya kendisi satın alındığında, sponsorluğun stratejik önceliği değişebilir. Bu durumda, sponsorluk haklarını devrederek veya yeniden yapılandırarak, şirketin yeni stratejik yönelimine uygun hale getirilmesi gerekebilir.

Finansal nedenlerle gerçekleşen devirler daha yaygındır. Bir marka, sponsorluk faaliyetlerinin getirdiği mali yükü azaltmak veya sponsorlukla ilişkili operasyonel masrafları düşürmek amacıyla hakları başka bir şirkete devredebilir. Marka, ekonomik problemlerle boğuşmaya başlamış, konkordato ilan etmiş, krize girmiş veya batmış olabilir. Başka bir firma tarafından satın alınmış olabilir. Tam tersinden, başka bir markayı satın almış olabilir ve o markayı büyütmek amacıyla devretmek isteyebilir.

Markanın büyüklüğü de devir konusunda önem teşkil eder. Örneğin, bir holdinge veya grup şirketine bağlı bir marka, elde ettiği sponsorluk haklarını kurumun çatısı altında yer alan diğer kurumlardan birine transfer etmek isteyebilir. Bu gibi durumlar, genellikle ilgili kurumun görece daha az bilinen markasını bilinir kılmak için uygulanır. Örneğin, 2022-23 sezonunda Galatasaray’ın forma göğüs sponsoru olan Sixt Rent A Car, Bor Holding’in bir markasıdır. Sezonun son maçı olan Fenerbahçe derbisinde, Sixt markasına ait olan logo kullanım hakkı, holdingin başka bir firması olan BORLEASE Filo Kiralama’ya devredilerek değerlendirilmiştir.

Bir marka, sponsorluğu devretmek istiyorsa o anlaşmadan memnundur. Devir isteği aslında bu hakların başka bir marka tarafından da değerlendirilmesini istediğini gösterir. Sponsorluk haklarını devrederek, ortaklığın getirdiği fırsatları değerlendirmek ister. Aksi her durum için sponsorluğu askıya almak, ertelemek veya iptal etmek gibi seçenekler uygulanabilir.

 

Proje Sahipleri Anlaşmanın Devredilmesine Nasıl Yaklaşır?

Sponsorluk tamamen ticari bir pazarlama faaliyeti olduğundan, proje sahiplerinin faydasına olacak veya zararına olmayacak her anlaşma sıcak karşılanacaktır. Örneğin, sponsorluk haklarını devretmek isteyen marka, finansal yükümlülüklerini yerine getiremiyorsa ya da sponsorlukla ilgili beklentileri karşılayamıyorsa, yeni ve daha yetkin bir marka ile anlaşma yapmak, proje sahibinin lehinedir. Ayrıca, proje sahipleri, daha büyük, güvenilir ve sektörde itibarı yüksek bir markayla anlaşma yapmayı her zaman tercih eder.

Ancak, proje sahiplerinin, anlaşmanın üçüncü bir tarafa devredilmesine karşı çıkmasının haklı sebepleri de olabilir. Kontrol kaybı en büyük endişelerden biridir. Mevcut sponsorla kurulan uyumlu ilişki ve işbirliği yeni sponsorla devam etmeyebilir. Proje sahipleri, devredilecek markanın, projeye yeterli ilgi göstermeyeceğinden veya devreden marka kadar güvenilir olmamasından endişe duyabilir. Yeni sponsor, projeye daha fazla müdahil olmak isteyebilir ve bu da yönetimsel zorlukları beraberinde getirebilir. Bu durum, proje sahipleri için potansiyel uyumsuzluk sorunları doğurabilir ve projenin itibarı üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.

Bir diğer endişe, finansal yükümlülüklerin devredilme sürecinde değişme ihtimalidir. Yeni sponsorun, eski sponsorla aynı taahhütleri yerine getirip getirmeyeceği her zaman bir soru işaretidir. Proje sahipleri, finansal istikrarın korunmasını ve sponsorluk şartlarının devre uygun bir şekilde sürdürülmesini bekler.

Bununla birlikte, sponsorluk anlaşmalarında genellikle “parayı veren düdüğü çalar” ilkesi geçerlidir. Bu nedenle, sponsorluk haklarını devretmek isteyen marka genellikle bu isteğini gerçekleştirme gücüne sahiptir. O halde sponsorlu haklarının devir işlemlerinin nasıl gerçekleştireceğine geçebiliriz.

 

Sponsorluk Hakları Nasıl Devredilir?

Sponsorluk haklarının devri, anlaşmanın üçüncü bir tarafa devredilip devredilemeyeceğiyle ilgili olarak sözleşme şartlarına bağlıdır. Herhangi bir devir işleminin uygulanabilmesi için, sponsorluk sözleşmesinde tanımlanması gereken bazı detaylar bulunur. Eğer sözleşmenizde devir konusunda bir madde yoksa, büyük ihtimalle sıkıntılar yaşanır. Tıpkı mücbir sebep maddesi gibi, devir konusu da genellikle sözleşmelerde yeterince üzerinde durulmayan bir konudur. Sponsorluk haklarının devredilmek istenmesi durumunda, taraflar arasında yeni bir protokol imzalanarak olası anlaşmazlıklar engellenebilir.

Netleştirilmesi gereken ilk konu, hakların kime devredileceğidir. Hakların devredildiği üçüncü tarafın ticari unvanı, adresi, vergi dairesi ve diğer yasal ayrıntılar sözleşmede açıkça tanımlanmalıdır.

Hakların devredildiği süre en önemli konulardan biridir. Devrin başlama ve bitiş tarihleri belirtilmelidir. Bazı devirlerde, eski anlaşma süresi geçerli olabilecekken, bazılarında ise anlaşma süresi duruma göre uzatılabilir veya kısaltılabilir. Bazen de çeşitli uzatma opsiyonları eklenebilir. Bu da bizi hakların hangi koşullar altında sona erebileceği konusuna getirir. Devredilmeden önce sözleşmede yer alan iptal koşullarının benzer şekilde uygulanması makbuldür.

Devredilen hakların kapsamının ne olduğu da tanımlanmalıdır. Devir alan marka bazen, ilgili anlaşmadaki bazı hakları kullanmak istemeyebilir veya yeni haklar eklemek isteyebilir. Hangi hakların devredileceği, hangi koşulların sağlanması gerektiği, yeni markanın elde edeceği hakları nasıl kullanacağı detaylandırılmalıdır. Örneğin, logolar, ticari adlar, ticari imaj, telif hakları gibi markaya ait öğelerin belirtilmesi önemlidir. Stant açma, konuşmacı olma, ürün yerleştirme, münhasırlık ve diğer tüm sponsorluk hakları açıkça belirtilmelidir. Hakların kullanım alanları da detaylandırılmalıdır.

Devirle ilişkili risklere dikkat edilmelidir. Örneğin, sponsorluk haklarının devri için tazminat konusu gündeme gelebilir. Olası bir devir için proje sahibi bir tazminat alma hakkına sahip olabilir. Benzer şekilde, ödemelerin taksitli değil de peşin yapıldığı durumlardaki sponsorluk devirlerinde, markanın elde edemeyeceği haklar için iade alması gerekecektir. Bu durumda ya proje sahibi ya da devir alan marka, aradaki fark bedelini ödemelidir. Karşıt olarak, devreden marka, proje sahibine ödemesi gereken bedelleri eksik ödemişse veya henüz ödememişse, bu durumda devralan markanın ödemeleri gerçekleştirmesi şarttır.

Sponsorluk haklarının devrinde lisans ve telif hakları önemli bir konu olabilir. Devredilen marka, sponsorluk anlaşmasında sahip olduğu ticari kullanım haklarını devralan markaya aktarabilmelidir. Ayrıca, devreden markanın, devir işleminden sonra projeye ait hakları izinsiz olarak kullanmasının önüne geçmek için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Ticari gizlilik hükümleri de sözleşmeye eklenmelidir, böylece projeye ait hassas bilgiler korunur.

Devir sonrası vergilendirme konusunda hassas olmak gerekebilir. Örneğin, sponsorluk haklarını devralacak markanın bir vergi borcu bulunuyorsa, o anlaşmanın yasal bir geçerliliği olmayacaktır. Ödemenin peşin olarak yapılıp faturalandırıldığı durumlarda, devir alan marka ile bir şekilde mahsuplaşılmalıdır. Sonuç olarak, sponsorluğun vergisel avantajlarından artık yeni marka faydalanacaktır.

 

Sonuç Olarak

Sponsorluk devirleri, son derece hassas ve titizlikle yönetilmesi gereken süreçlerdir. Başarılı bir devir işlemi, taraflar arasında şeffaf ve etkili bir iletişimi, hukuki düzenlemeleri ve stratejik planlamayı gerektirir. Sürecin her adımı dikkatle takip edilmeli, tüm işlemler zamanında ve eksiksiz bir şekilde tamamlanmalıdır. Marka haklarının doğru şekilde devredilebilmesi için yasal süreçler titizlikle izlenmeli ve marka koruma önlemleri alınmalıdır. Tüm bu detaylara dikkat edildiğinde, taraflar arasında sağlam bir anlaşma yapılır ve sponsorluk haklarının devri güvence altına alınır.

Umarım karmaşık süreçlerle karşılaşmak zorunda kalmaz ve başınızı ağrıtacak bir sponsorluk devriyle uğraşmazsınız. Uğraşacak gibiyseniz biz buradayız.

Sonraki yazılarımda görüşmek üzere…

H. Alper Koç
Anasponsor Kurucu Ortağı

 

Bizimle iletişime geçin!