Sponsor olan markaların karşılaştığı en büyük sorunlardan biri ertelemeler ya da gecikmeler değil, iptallerdir. Evet, gündemdeki, 2015 yılından beri Turkcell’in isim sponsorluğunda oynanan Süper Kupa mücadelesini yorumlayacağım. Maçın tatil edilmesi de bana göre bir iptaldir.

 

Sözleşmelerde, sponsorlara bazı geri ödemeler yapma hakkı tanıyacak doğal afetleri içeren mücbir sebep maddeleri olabilir. Özellikle pandemi dönemi sonrasında sponsorluk sözleşmelerinde büyük gelişim yaşanmıştır. Bir faaliyet bir sebepten ötürü ertelenebilir ve başka bir zaman hayata geçebilir.

Kazanılan sponsorluk hakları erteleme esnasında da uygulanarak, önemli bir kayıp yaşanmasının önüne geçilir. Örneğin; Galatasaray ile Fenerbahçe arasında Riyad’da oynanacak olan 100. Yıl Süper Kupa maçı öncesinde yaşanan “İstiklal Marşı” ve “Atatürk pankartı” krizlerinin ardından takımlar, ortak olarak maça çıkmamış ve maç TFF’nin kararı ve tarafların onayı ile 7 Nisan’a ertelenmişti.

 

Ondan sonra neler oldu?

Hızlı anlatmak gerekirse; dönemin Ankaragücü başkanı Faruk Koca’nın sahaya inip hakeme yumruk atması gibi kırk yılda bir yaşanacak bir olay ve Trabzonspor-Fenerbahçe maçında yaşanan tarihi olaylar Fenerbahçe’nin bir tepki koyması gerekliliğini ortaya çıkardı. Fenerbahçe, on binlerce delegenin onayı ile 2023 Süper Kupa mücadelesine çıkmamak veya maça futbol 19 yaş altı takımıyla katılmak gibi bir yetkiyi aldı ve müsabakaya U19 takımını ile sahaya çıktı.

Süper Kupa karşılaşması, henüz birinci dakikada Galatasaray’ın öne geçen golü sonrasında Fenerbahçe’nin sahadan çekilmesiyle yarıda kaldı. Galatasaray, kararın ardından sahada kaldı ve futbolcular iki takıma ayrılıp, çift kale maç yaptı. Bu maç, ATV gibi büyük bir ulusal TV kanalından canlı olarak yayınlandı ve hatta antrenman esnasındaki önemli anların tekrarları bile gösterildi. Bu açıdan çok ilginç bir deneyimdi.

 

Projenin İptal Edilmesi veya Protesto Edilmesi Zorlukları Beraberinde Getirir

Süper Kupa’nın isim sponsoru olan Turkcell’in veya yayıncı kuruluş olan ATV ve A Spor’un sözleşmelerinde, müsabakaya çıkan takımın mutlaka A takımı ile mücadele etmesi veya 90 dakikayı tamamlaması gibi ifadeler tabi ki bulunmuyor. İşin yasal boyutunu o taraflara bırakalım ve biraz dünyamıza dönelim.

Özellikle maç oynanmazsa, protesto edilirse veya anlaşmazlık yaşanırsa, projenin değeri düşer ve bu durum markaların ilgisini kaybetmesine neden olur. Canlı yayınlar, canlı yayınlara reklam veren markalar, projenin sponsorları, müsabakayı oynayan takımların sponsorları ve sahada mücadele eden sporcular ile işbirliği yaptıkları markalar da olumsuz etkilenir. Kazanan yoktur.

 

Sponsorlarla Erkenden İletişim Kurarak Kaybı Azaltabiliriz

Sponsor olan markalara karşı proaktif olmak her zaman bir zorunluluktur. Doğal olarak markalar, hedeflerine yönelik getirileri artırmalarına yardımcı olacağına inanarak sponsor olma kararı verir. Markaların akıllarında müsabaka iptalleri falan olmaz.

İlk anahtar, neler olduğunu, önümüzdeki aylar için öngörünüzün ne olduğunu ve işler kötü giderse ne yapacağınızı sponsorlarla şeffaf halde paylaşmaktır.  Tüm sponsorlarınızla bir görüşme ayarlamak için zaman ayırın. Erteleme veya iptalin yarattığı değer kaybını telafi etmek için neler sunmanız gerektiğini tarif edin. Markaların hedefi için işe yarayan hakları ek olarak sunun.

Örneğin, Fenerbahçe başkanı Ali Koç, kongre esnasında tüm sponsorları ile görüştüğünü ve kongrede (küme düşme kararı da dahil) ne sonuç alınırsa alınsın, markaların sponsorluğa devam edeceklerini öğrendiğini belirtmişti.

 

Sonuç Olarak

İsterse müsabaka mücbir sebeple, isterse keyfi sebeple ertelensin veya iptal edilsin. Sponsorlar mutlu ise sorun yoktur. Sponsorları mutlu edebilmek ise bir marifettir. Önce sorunları farklı yöntemlerle çözmeye çalışmak; yaşanabilecek olası sorunlara karşı proaktif bir yaklaşım benimsemek ve sponsorlarla erkenden iletişim kurmak gereklidir.

Sonraki yazılarımda görüşmek üzere…

H. Alper Koç
Anasponsor Kurucu Ortağı

 

Bizimle iletişime geçin!