Saya Holding, antik dünyanın en önemli bilgelik ve kehanet merkezlerinden biri olan Klaros Antik Alanı’nda sürdürülen arkeolojik kazılara ana sponsor oldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle, Ege Üniversitesi’nin bilimsel liderliğinde yürütülen kazılar, özel sektör ile akademi arasında örnek bir iş birliğine sahne oluyor. Bu stratejik sponsorluk, Türkiye’nin kültürel mirasını korumakla kalmıyor; aynı zamanda kültür ekonomisine, yerel kalkınmaya ve uluslararası tanınırlığa katkı sağlıyor.
Doç. Dr. Onur Zunal: “Kültür mirasının geleceği özel sektörle güvence altında”
Kazı çalışmaları, İzmir’in Menderes ilçesinde yer alan Klaros Antik Alanı’nda, Ege Üniversitesi’nden Doç. Dr. Onur Zunal’ın bilimsel danışmanlığında sürdürülüyor. Klaros’un, yaklaşık 3000 yıl öncesine uzanan tarihiyle yalnızca bireylerin değil, imparatorların, şehirlerin ve liderlerin kararlarını etkileyen bir kehanet merkezi olduğunu hatırlatan Zunal, sponsorlukla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
“Saya Holding’in Klaros Kazısı’na ana sponsor olması, büyük emeklerle ortaya çıkarılan kültürel mirasın korunması, tanıtılması ve gelecek nesillere aktarılması açısından büyük bir güvencedir. İzmir ve çevresinin kültür turizmi potansiyelini ortaya çıkaracak bu tür yatırımlarda özel sektörün katılımına öncülük ettikleri için Saya Holding’e teşekkür ediyorum.”
Cem Mengi: “Bu yalnızca bir sponsorluk değil, kültürel bir yol arkadaşlığıdır”
Saya Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Mengi, Klaros’ta yürütülen arkeolojik çalışmalara verdikleri desteği bir sponsorluk anlaşmasından çok daha fazlası olarak tanımlıyor. Mengi, bu katkıyı şu sözlerle değerlendirdi:
“Bugün dünya şehirleri kültürel mirası yalnızca geçmişin izi olarak değil, geleceğin inşa edici gücü olarak görüyor. Klaros’a verdiğimiz destek yalnızca bir kazı alanına değil; aynı zamanda kültür ekonomisinin gelişimine, yerel kalkınmaya ve uluslararası tanınırlığa yönelik sürdürülebilir bir katkıdır.”
Mengi, özellikle İzmir’in kültürel ve arkeolojik potansiyelinin henüz tam anlamıyla değerlendirilmediğini vurgulayarak şöyle devam etti:
“Atina ve Roma gibi şehirler, kültürel miraslarını deneyim ekonomisine dönüştürerek doğrudan kalkınmaya hizmet ediyor. Türkiye de benzer bir potansiyele sahip. Klaros gibi merkezler, İzmir’in sadece geçmişte değil, gelecekte de kültürel bir odak olabileceğini gösteriyor.”
“Kültür, yalnızca devlete bırakılmayacak kadar büyük bir mirastır”
Saya Holding’in Klaros Kazısı’na verdiği katkı, şirketin kültürel mirasa yaklaşımını da gözler önüne seriyor. Cem Mengi, bu yaklaşımı şu sözlerle özetliyor:
“Kültür, yalnızca devlete bırakılmayacak kadar büyük bir mirastır. Özel sektör, bilimle, sanatla ve yerel halkla birlikte hareket ettiğinde kalıcı ve dönüştürücü bir etki yaratabilir. Klaros Antik Alanı’na yapılan katkı yalnızca toprağa değil, medeniyetin kalbine dokunmaktır.”
