Her gün onlarca sponsorluk gerçekleşmektedir. Kurumlar, rakiplerinden sıyrılabilmek ve sponsorluk avantajlarını elde etmek için daha üst seviyede sponsorlukları tercih etmektedir. Kısaca pek çok kurum “Ya büyük oyna, ya da hiç oynama” tabirini benimsemiş durumdadır. Yazımda bu düşünceye sahip kurumlara alternatif öneriler sunmak istiyorum.

Büyük çaplı sponsorluklar, devasa projelerin nimetlerinden yararlanılacak ve avantaj sağlanılacak ise gerçekten çok etkilidir. Ancak, hedeflere ulaşmak ve amaçlarınıza yönelik iyi bir sonuç almak için yüksek maliyetli sponsorluklar yapmanıza gerek yoktur. Gerçekten!

Ayrıca, sadece büyük bir projenin sponsoru olarak anılabilmek üzere daha az hakka sahip olmak zorunda kalan kurumlar da bulunmaktadır. Belli sebeplerden ötürü (bizlere genelde; bütçe, hedef kitlesi, strateji, politika, vb. sebepler söylenir) yapılan pazarlıklar sonucunda otomatikman alelade sonuçları kabullenenler de vardır. Sponsorluk, adınızın büyük projelerde geçmesinden daha fazlasıdır. Sponsorluk, “altın-gümüş-bronz” gibi kategorilerde sunulan haklardan daha çok, sizin ne yaptığınızla ilgilidir.

 

Kategorilerle Sınırlı Kalmayın!

Küçük sponsorlukların, daha büyük çaplı olanlarla aşık atabilmesini çeşitli yollar ile sağlayabilirsiniz. En etkili yol ise kendi sponsorluğunuz için yaratıcılığınızı kullanacağınız tuzak pazarlama tekniklerini uygulamak olacaktır.


Kategoriler Sadece Bir Araçtır. Sonuçları Kısıtlamaz!

Eğer sponsorluğunuzu iyi seçtiyseniz,  sponsor olduğunuz proje veya etkinlik, hedef kitlenizin önemli bir kısmını kapsamış olacaktır. Daha büyük resme bakabilirseniz, bu kitleyi ve varlık kapsamını muhtemelen daha geniş tutabilirsiniz. Bu durumda, büyük çoğunluğa ulaşmak için sponsorluk kategorilerinde sunulan haklarla sınırlı kalmadan farklı uygulamaları hayata geçirmeniz gerekmektedir. Farklı uygulamalardan kastım ise daha önce belirttiğim gibi tuzak pazarlama yöntemleridir. Tuzak pazarlama tekniklerini kullandığınız bir sponsorluk ile dünyaları değiştirebilirsiniz 🙂

Eğer faaliyet alanınız çok niş yani kısıtlı veya limitli bir hedef kitleye hitap etmiyorsa, çok daha büyük bir sponsor olarak faaliyet göstermek için ihtiyacınız olan bütün içeriklere yeni yöntemlerle ulaşabilirsiniz. Peki bu planı nasıl oluşturacaksınız?

 

Tuzak Pazarlamacısı Gibi Avantajlı Bir Plan Yapın

Tuzak pazarlama, bazı insanlara fırsat kollamak, kendine avantaj sağlamak gibi görünebilir. Ancak kimse tuzağa düşürülmekten hoşlanmaz. Tüm bu olumsuzlara rağmen tuzak pazarlamanın albenisi olduğunu inkar edemeyiz. Tuzak pazarlama; akıllı, kapsayıcı, stratejik ve yasa dışı olmayan ve bir şekilde yapıldığında, cidden işe yarıyor. Sponsorluklarınız için yapmanız gereken de bu düşünceleri kendi faaliyetiniz için uygulamaktır.

Sponsorluk kararı alırken, kurumdaki en akıllı, en yaratıcı kişileri bir araya getirip ilk aşama olarak aşağıdakileri kendi aranızda tartışın:

Tuzak pazarlama nasıl çalışır? Tuzak pazarlama, katılımcıların deneyimlerine değer katmak ve onlar için bir “kazanç” yaratmak üzerine odaklanır. Sponsor olmadığınız halde organizasyona logo koyup sanki sponsor gibi davranmak veya yasal sınırları zorlamakla ilgili değildir.

Ulaşmak istediğiniz pazarlama hedefleri nelerdir? Sponsorluk sayesinde değiştirmek istediğiniz algılar ve davranışların belirlenmesi.

Hedeflediğiniz pazar segmentleri hangileridir? Sponsor olarak ulaşmak istediğiniz hedef kitleniz kimdir?

Burada amacımız tuzak pazarlama yapmak değil, sponsorluğumuz için tuzak pazarlama uygulamalarını gerçekleştirmektir. Bu sebeple, henüz sponsorluğunuz için tuzak pazarlamayı kullanırken rakiplerinizin sponsorlukla neler yapıyor olduğunu belirlemenize gerek yoktur.

 

İkinci aşamada hissetmeniz gereken şey bir sponsormuş gibi değil de bir tuzak pazarlamacısıymış gibi davranmaktır. Şimdi, aşağıdaki adımları takip ederek kendi işinizde beyin fırtınası yapabilirsiniz.

Tüketici deneyimi ile ilgili en iyi şeyler ve en kötü şeyler nelerdir? Tüketici deneyimi, taraftar olmakla ilgili her şeyi içerir. Yani sadece bir stadyumda ya da organizasyonda logo konumlandırması yapmak veya reklam vermek yeterli değildir.

Hedef kitlenizin ne istediği konusunda düşünün. Hedef kitle, nasıl bir deneyim yaşamak isterdi? Hedef kitlenin paraya, zamana kısaca her şeye sahip olduğunu düşünerek karar verin. Hedefiniz, ulaşmaya çalıştığınız kişilerin akıllarına girmeye çalışmak olmalıdır. Düşündüğünüz şeyler, bulduğunuz fikirler gerçekçilikten uzak da olabilir. Mükemmel bir deneyim nasıl olabilir?

Markanızın temas noktaları nelerdir? İnsanların marka ile rastlaşması için gereken tüm yolları belirleyin.

 

İkinci aşama ile sponsorluğumuzun ham maddelerini belirledik. Asıl beyin fırtınası ise üçüncü aşamada başlıyor.

İyi şeyleri nasıl çoğaltabiliriz, kötü şeyleri nasıl iyileştirebiliriz?

İsteklerini sağlayabilir miyiz? Tam anlamıyla gerçekleştiremezsek bile buna yaklaşabilir miyiz?

Markanın temas noktalarını nasıl belirleyebilir ve bunları birleştirebiliriz?

Fikirlerinizde kendi çıkarlarınızı arka plana atmanız gerekir. Devamında fikirlerinizi bir araya getirerek kendinize şunları söyleyin: “Tamam, burada bazı fikirler elde ettik. Bu fikirleri kullanarak sponsor olduğumuzu duyurmak için başka ne yapabiliriz veya geliştirebiliriz?”

Yukarıda üç adımda bahsettiklerim sürecin ilk kısmıdır. Eğer devamını istiyorsanız süreci birlikte yürütebiliriz veya eğitimlerimizi tercih edebilirsiniz. Bizimle iletişime geçmek için tıklayınız.

 

Bütün Avantajların Hedef Kitle İçin Fayda Sağladığına Emin Olun!

Tuzak pazarlama yöntemlerini sponsorluğunuz için kullandığınızda olumlu veya olumsuz tepki çekebilirsiniz. Bu tür bir sponsorlukta, basından gelecek olumsuz eleştirilerle veya stratejinizden kaynaklanan olumsuz durumlarla uğraşmayacaksınız. Yine de karşınıza kıskanç markalar çıkabilir.Bbüyük maliyetlere katlanan büyük çaplı sponsorlar, küçük bir sponsorluktan böyle büyük bir sonuç aldığınızı gördüklerinde iyice üzülebilir. Daha sonra sizi kontrol altına almak adına, proje sahiplerine baskı uygulayabilirler. Havada küçük bir kıskançlık kokusu yer edinir 🙂

Kurum olarak yanlış bir şey yapmadığınız halde böyle bir sorunla karşılaşırsanız izlemeniz gereken iki yolu sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bütün avantajlarınızın (veya neredeyse bütün avantajlarınızın) hedef kitle için bir “kazanç” yarattığından emin olun. Eğer aktif bir şekilde taraftar deneyimini daha iyi hale getirirseniz, o zaman markanız, tüketici için değerli olur. Bu da sponsorluğunuza değer katar. Başka bir deyişle, “Kazan-Kazan-Kazan” ilişkisine uygun bir sponsorluk yapmış olursunuz. İlk kazanan “sponsor” olur, ikinci kazanan “sponsor edinen” olur ve üçüncü kazanan ise “tüketicilerdir”.

Proje sahiplerinden gelen her türlü istek, talep veya yaptırıma karşılık olarak, uygulamalarınızın herkese fayda sağladığını belirtin. Eğer büyük sponsorların danışmanları sizinle iletişime geçerse, onlarla birlikte yapabileceklerinizi önermeyi deneyebilirsiniz. Sponsorluğunuzu kısıtlamak yerine onların gücünden faydalanmak daha iyi bir stratejidir.

Bakınız: Tüketici Odaklı Sponsorluklar Yapmak

Eğer Sözleşme Varsa İhlal Etmeyin!

Sponsorluk aktivasyonlarınızın herhangi birisini yapmadan önce sözleşmeyi okuduğunuzdan emin olun.  Sözleşme içerisinde ihlal edemeyeceğiniz özel kurallar varsa, ona uygun hareket edin. En azından farkında olun. Bu kural her sektör için geçerlidir. Türkiye’de en çok tercih edilen sponsorluk sektörünün spor olduğunu bilerek bir örnek vermek gerekirse; profesyonel spor takımları, takımın coğrafi alanının dışında herhangi bir tanıtım yapılmasını yasaklar. Ancak sosyal medya, coğrafi alanın dışında kaldığından alternatif mecra olarak değerlendirilebilir.

Sözleşmede avantajlarınızı kısıtlayan her maddenin farkında olun. Aynı zamanda iyi bir sonuç alabilmek için çok fazla yol olduğunu da hatırlayın. (Bakınız: Sponsorluk Sözleşmesi Örneği)

 

Sadece İhtiyacınız Olan Faydalar İçin Pazarlık Yapın

Eğer çok yüksek maliyetlere katlanmak istemiyor; ancak belli bir etkinliğe, organizasyona veya takıma sponsor olmak istiyorsanız, pazarlık yapmadan önce avantaj planınızı hazırlayın. Böylece size sunulan haklar üzerinden değil, sadece ihtiyacınız olan haklar için pazarlık yapabilirsiniz.

İhtiyacınız olandan daha fazla logo konumlandırması ya da ücretsiz bilet hakkı için pazarlık yapmayın. Bunun yerine size avantaj sağlayacak, çoklu seçenekler sunan faydaları hedefleyin. Sponsor olan kurumların isteyebileceği konularla ilgili de bir yazı hazırlayacağım.

 

Sonuç Olarak

Küçük sponsorluklardan büyük sonuçlar almak istiyorsanız, tuzak pazarlama yöntemlerini kullanabilirsiniz. Fark yaratmayan, hedeflere ulaşamayan, sponsor olarak elde ettiğiniz kazancın ne olduğunu bilemediğiniz, sonuçlarını ölçemediğiniz; kısacası zaman ve para kaybına yol açan sponsorlukları gerçekleştirmek istemezsiniz.

Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere…

H. Alper Koç
Anasponsor Kurucu Ortağı

Güncelleme: 06.06.2023

Bizimle iletişime geçin!