BAUSuperMassive kurucusu Hakan Baş‘ın 5Mid ile yaptığı röportajın sponsorlukla ilgili kısımlarını sizin için derledik.

2016 yılında kurulan BAUSuperMassive eSports, Türkiye’deki League of Legends sahnesinin en önemli takımlarından birisi haline geldi. Sahnenin en ünlü isimleri Fabfabulous, Thaldrin, Stomaged, Naru ve Dumbledoge gibi oyuncuları transfer ederek güçlü bir giriş gerçekleştien takım, mücadele ettiği ilk mevsimde şampiyon olmayı başardı.

Hakan Baş e-spor’a girişinden şöyle bahsetti; “Biz büyümekte olan sektörlerde önden pozisyon alıp büyürken iyi bir konumda pozisyonlanmayı amaçlıyoruz. Gaming, e-ticaret, animasyon ve e-spor’da da bu vizyonla hareket ettik. E-sporun dünyada hızlı bir şekilde büyüdüğünü gözlemledik. Ortaklarımla oturduk ‘Biz bu alanda ne yapalım?’ diye bir toplantı yaptık ve en mantıklısı iyi bir takım kurmak geldi; Çünkü güçlü bir ekip kurabileceğimizi, bağlantılarımızdan ötürü sponsorluklar alabileceğimizi biliyorduk. E-spor’a girerken ticari bir kaygımız yoktu, diğerlerinden ayrıldığımız nokta burası. SUP’u kurup büyütelim, ileride birine satarız diye girmedik. Bu sektör büyüyor, içeride yer alalım, aynı zamanda da keyif aldığımız işi yapalım diye düşünerek girdik. İşi iyi yaptıktan sonra yatırımcılar girebiliyor, satıp çıkabiliyorsunuz ama amacımız satmaktan çok bu işi sürdürülebilir kılmaktı. Burada diğer girişimlerimizdeki gibi ticari bakamıyoruz, sportif başarı odaklı bir iş. Farazi örnek veriyorum, “Bu sene 3 milyon dolarlık sponsorluk bağladık, 2 milyon giderimiz var 1 milyon kazandık” düşüncesinden ziyade 19’da 19 yapmak çok daha büyük bir haz.

E-spor’un sürdürülebilir olması için stratejinin doğru belirlenmesi gerektiğinden bahseden Baş; “Ciddi sponsorluklarla devam ediyoruz biz ve bunu yapabilmemizin ana sebebi SUP’u bir “love brand” haline getirmemiz ve en önemlisi sportif başarı. Her sezon final oynuyoruz, başarı elde ediyoruz. Şu an “SUP ve diğerleri” gibi bir durum söz konusu. Bunu yapınca geri dönüş de oluyor. Ligden parasını verip bir slot alınca, ortalama bir takımla ortalama oyuncularla sezonda 5.-6. olunca markalar birlikteliğe sıcak bakmıyor. Markalar da doğal olarak hep finalde olan, hep kazanan takımın sponsoru olmak istiyor. O yüzden bir yatırımcı sektöre giriyorsa çok sağlam girmeli bence. ‘Ben oyuncu yetiştirip sektöre isim kazandıracağım’ gibi bir mentalite de olabilir, ‘Ben internet kafe işletiyorum takım adıyla reklam yapıyorum’ mentalitesi de olabilir. Farklı yerleri öne çıkarma mentalitesi de var. Ama bizim gibi iş yapanlar için SUP çok iyi bir örnek. Giriş zamanımız da çok doğruydu.“dedi.

Katlanarak ilginin arttığı bir sektör olan e-spor için Hakan Baş; “Ulaştığı kitlenin büyüklüğünün farkına varılıyor zamanla. Daha çok duyuyorlar, diğer markaların aldığı geri dönüşten haberdar oluyorlar. Mesela, yemek zincirleri gamer menü hazırlıyor, Vodafone Beşte Beş paketi çıkarıyor. Sponsorluğu içerikle destekleyince geri dönüşü de çok iyi oluyor. Bizim dijital, oyun ve internet geçmişimiz olduğu için kreatif tarafta destek olabiliyoruz, strateji konuşabiliyoruz. Daha önce sponsorluk yaptığımız markalar yaklaşımımızı biliyor, yol arkadaşı olduktan sonra onları mutlu etmek için her şeyi yapıyoruz. SUP özelinde gidip almadığımız marka olmadı. Biz oyuncuları ile barışık, kendi sponsorluklarını sağlayabilen, sportif başarısı ortada olan bir takımız. Oyuncularımızlasponsorlarımızla ve taraftarımızla diyaloğumuz çok iyi. ” söylemlerinde bulundu.

Hakan Baş, Bahçeşehir Üniversitesi sponsorluğuyla ilgili olarak şunlardan bahsetti; “BAU aslında e-spora en fazla katkı veren üniversite. Müfredatlarında e-spor var, e-sporculara burs veriyorlar. Bizle de isim sponsorluğu anlaşmaları var. Yönetim kurulu ve ortaklarıyla yakın ilişkilerimiz var. Sözleşmemiz üç yıllık ama bunu çok daha uzun vadeli bir hale getirebiliriz. Sürekli birlikte neler yapabiliriz diye düşünüyoruz. Üniversiteden ziyade Bahçeşehir Eğitim Kurumları olarak çalışalım diye düşünüyoruz. İlişkimiz uzun yıllar devam edecektir diye düşünüyorum.

 

Bu haberi paylaşmak ister misiniz? 🙂