Doğanay Gıda, Anadolu’da futbola destek için Gaziantepspor’un forma sponsorluğunu üstlendi. Hedefte farklı spor dallarına da sponsor olmak var.

Şalgam ve portakal suyu yatırımlarıyla tanınan Doğanay Gıda, Anadolu’da futbola destek vermek için bu sezon Gaziantepspor’un forma sponsorluğunu üstlendi. Doğanay Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Doğanay, Anadolu’dan başka futbol kulüplerine ve farklı spor dallarına da sponsor olmaya hazır olduklarını söyledi.

Neden Gaziantepspor’u seçtiniz?
Adanalıyım. Dolayısıyla Gaziantep de bölgemizin takımı. Hem o anlamda hem de Anadolu takımlarına sahip çıkma adına düşündük. Bu Gaziantepspor olabilir, Kayseri, Eskişehir olabilir. Yani Anadolu takımlarına sponsor olmayı tercih ettiğimizden dolayı oldu. Ayrıca biz zaten sağlıklı ambalajlarda sağlıklı ürünler yapmak için yola çıktık. Bu da sporla çok örtüşüyor. Gaziantepspor ile başlayalım dedik. Seneye kimbilir hangi takımımız olur? İnşallah bizim Adana Demirsporumuz olur. Adanasporumuz olur. Ondan sonra başka takımlar olur. Ama sadece futbol değil aynı zamanda dünyada Türkiye’yi ilk temsil eden Türk kadın dağcı, yüksek irtifa dağcısı Gülnur Tumbat’a da sponsor olduk.

3 büyüklere sponsorluğu düşünmediniz mi?
3 büyükler de olabilirdi. Ama bu büyük takımlarımızın sponsorları çok zaten. Ben Anadolu takımlarının bu anlamda daha yalnız olduğunu düşünüyorum.

Spor sponsorluğu marka değerinizi nasıl etkiledi?
Bize ciddi bir katkıda bulundu. Bilinmemiz ve markamıza güven duyulması açısından önemli bir kazanç bizim için.

Dağcılık ve futbol dışında başka sporları desteklemeyi düşünüyor musunuz?
Bir sosyal sorumluluk çerçevesinde bunları düşünüyoruz. İlerleyen zaman içerisinde değişik spor dallarında sponsorluk tercih ederiz. Sadece futbol ve dağcılık değil. Başka başka spor dallarında olmak isteriz.

MARKA YÜZÜ DAĞCI TUMBAT
Kuzey ve Güney Amerika’nın en yüksek dağlarına tırmanan ilk Türk kadın dağcı Doç. Dr. Gülnur Tumbat, Doğanay’ın yeni limonata markası Lita’nın marka yüzü oldu. Tumbat, Lita’nın sponsorluğunda iki yıl içinde 3 zirveye tırmanarak 8 Zirveler’e çıkan ilk Türk olmayı hedefliyor. 20 yıldır yüksek irtifa dağcısı olan Tumbat, “Türkiye’deki hemen hemen bütün dağlara tırmandım. Daha sonra önce Kuzey Amerika’nın sonra Güney Amerika’nın en yüksek dağına tırmandım. Orada ilk ve tek Türk kadın benim. Sonra Afrika ve Avrupa’nın en yüksek dağına tırmandım. Onun dışında kaya ve buz tırmanışları yapıyorum” diyor. Önümüzdeki dönemde Okyanusya diye bilinen kıtanın en yüksek zirvesine tırmanacak olan Tumbat, “Oraya tırmanan hiçbir Türk yok. Daha önceden bu yedi zirveler diye biliniyordu. Hatta Nasuh Mahruki bu projeyi tamamlamıştı. Fakat daha sonra Okyanusya kıtasındaki bu zirveden de haberdar olununca 8 zirveler diye proje devam etti. Bu yaz o zirveye tırmanacağız” diye konuşuyor. Dağcılığın ekipmana bağlı bir iş olduğunu söyleyen Tumbat, “Ekipman pahalı. Sizi zirvede koruyacak hayatta kalabilmeniz için malzemelerle kendinizi donatmanız lazım” diyor.

 

Kaynak: Sabah